devlet güvenlik mahkemesi (dgm)

Kullanım örnekleri

devlet güvenlik mahkemesi (dgm)
state security court
icon arrow

state

Phonetic: "/steɪt/"

Part Of Speech: noun


Definition: A condition; a set of circumstances applying at any given time.


Definition: High social standing or circumstance.


Definition: A polity.


Definition: (stochastic processes) An element of the range of the random variables that define a random process.


Definition: (grammar) The lexical aspect (aktionsart) of verbs or predicates that do not change over time.

icon arrow

state

Phonetic: "/steɪt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To declare to be a fact.

Example: He stated that he was willing to help.


Definition: To make known.

Example: State your intentions.

icon arrow

state

Phonetic: "/steɪt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Stately.

icon arrow

security

Phonetic: "/sɪˈkjɔːɹəti/"

Part Of Speech: noun


Definition: The condition of not being threatened, especially physically, psychologically, emotionally, or financially.


Definition: Something that secures.


Definition: An organization or department responsible for providing security by enforcing laws, rules, and regulations as well as maintaining order.


Definition: Something that secures the fulfillment of an obligation or law.


Definition: Freedom from apprehension.


Definition: (often used in plural) A tradeable financial asset, such as a share of stock.W


Definition: Proof of ownership of stocks, bonds or other investment instruments.


Definition: Property etc. temporarily relinquished to guarantee repayment of a loan.


Definition: A guarantee.


Definition: Carelessness; negligence.

icon arrow

court

Part Of Speech: noun


Definition: An enclosed space; a courtyard; an uncovered area shut in by the walls of a building, or by different buildings; also, a space opening from a street and nearly surrounded by houses; a blind alley.

Example: The girls were playing in the court.


Definition: (social) Royal society.


Definition: Attention directed to a person in power; behaviour designed to gain favor; politeness of manner; civility towards someone


Definition: The administration of law.


Definition: A place arranged for playing the games of tennis, basketball, squash, badminton, volleyball and some other games

Example: The local sports club has six tennis courts and two squash courts.

icon arrow

court

Part Of Speech: verb


Definition: To seek to achieve or win.

Example: He was courting big new accounts that previous salesman had not attempted.


Definition: To risk (a consequence, usually negative).

Example: He courted controversy with his frank speeches.


Definition: To try to win a commitment to marry from.


Definition: To engage in behavior leading to mating.

Example: The bird was courting by making an elaborate dance.


Definition: To attempt to attract.


Definition: To attempt to gain alliance with.


Definition: To engage in activities intended to win someone's affections.

Example: She's had a few beaus come courting.


Definition: To engage in courtship behavior.

Example: In this season, you can see many animals courting.


Definition: To invite by attractions; to allure; to attract.

İngilizce Türkçe Cümle Çevirmeni

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.