ekonomik bir neden ile meydana gelen değişiklik

Kullanım örnekleri

ekonomik bir neden ile meydana gelen değişiklik
endogenous change
icon arrow

endogenous

Phonetic: "/ɨnˈdɑdʒənəs/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Produced, originating or growing from within.


Definition: Of a natural process, or caused by factors within the body.

icon arrow

change

Phonetic: "/tʃeɪndʒ/"

Part Of Speech: noun


Definition: The process of becoming different.

Example: The product is undergoing a change in order to improve it.


Definition: Small denominations of money given in exchange for a larger denomination.

Example: Can I get change for this $100 bill please?


Definition: A replacement, e.g. a change of clothes


Definition: Balance of money returned from the sum paid after deducting the price of a purchase.

Example: A customer who pays with a 10-pound note for a £9 item receives one pound in change.


Definition: Usually coins (as opposed to paper money), but sometimes inclusive of paper money

Example: Do you have any change on you? I need to make a phone call.


Definition: A transfer between vehicles.

Example: The train journey from Bristol to Nottingham includes a change at Birmingham.


Definition: A change-up pitch.


Definition: (campanology) Any order in which a number of bells are struck, other than that of the diatonic scale.


Definition: A place where merchants and others meet to transact business; an exchange.


Definition: A public house; an alehouse.

icon arrow

change

Phonetic: "/tʃeɪndʒ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To become something different.

Example: The tadpole changed into a frog.   Stock prices are constantly changing.


Definition: To make something into something else.

Example: The fairy changed the frog into a prince.   I had to change the wording of the ad so it would fit.


Definition: To replace.

Example: Ask the janitor to come and change the lightbulb.   After a brisk walk, I washed up and changed my shirt.


Definition: To replace one's clothing.

Example: You can't go into the dressing room while she's changing.   The clowns changed into their costumes before the circus started.


Definition: To replace the clothing of (the one wearing it).

Example: It's your turn to change the baby.


Definition: To transfer to another vehicle (train, bus, etc.)


Definition: To exchange.


Definition: To change hand while riding (a horse).

Example: to change a horse

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.